Nişasta Bazlı Şeker Üretiminde AB'yi 4'e Katladık!




Kekevi.com olarak yapay gıdalara, tatlandırıcılara, gıda boyalarına, şeker hamurlarına hep karşı çıktık ve buna devam ediyoruz. Çok sevdiğimiz çocuklarımıza doğal şeker pancarından üretilen şekerlerle, ev ortamında yapabileceğimiz onlarca çeşit tatlı, kek, hamur işleri varken yapay gıdalar, koruyucular, margarinlerle dolu hazır ürünleri yedirmenin sağlıklı bireyler yetiştirme adına hiç bir yarar sağlamayacağını düşünüyoruz. Yorumlarınızı bizimle paylaşırsanız seviniriz.
Ayşenur Altan
Türkiye’de glikoz ve fruktoz şurubu gibi mısırdan üretilen yapay tatlandırıcılar yani nişasta bazlı şeker (NBŞ) oranı AB ülkelerine göre 4 kat fazla çıktı. Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, gıda maddelerinin doğal yapısını bozan bu tatlandırıcıların Türkiye ve dünyada sağlıksız kuşakların oluşmasına neden olduğunu belirtirken, AB ülkelerinin NBŞ üretim kotalarına bakıldığında, bu ülkelerde NBŞ üretimine çok sınırlı şekilde izin verildiğine işaret etti. Gök, “Fransa, İngiltere, Hollanda, Finlandiya, Danimarka ve İtalya’da NBŞ kotası yüzde 0, Almanya’da yüzde 1.92’dir. Türkiye’de ise kanun ile belirlenen bu oran, toplam şeker üretiminin yüzde 10’udur.

4 KAT FARK ATIYORUZ
NBŞ üretiminden uzaklaşan 500 milyon nüfuslu AB ülkelerinde, 2010 yılında yaklaşık 690 bin 440 ton NBŞ üretimi gerçekleştirilirken, 70 milyon nüfusa sahip Türkiye’de yine aynı dönemde yaklaşık 406 bin 350 ton NBŞ üretimi gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de kişi başına 6 kg NBŞ düşerken, AB ülkelerinde kişi başına düşen NBŞ miktarı 1.5 kg civarındadır. AB uyum sürecinde Türkiye ile AB ülkelerinin kişi başına düşen NBŞ üretim miktarını karşılaştırmamız bile, ülkemizdeki NBŞ kota oranlarının yüksekliğini ve yapılan haksızlıkları gözler önüne sermeye yetecek niteliktedir” dedi.

‘DİYET ÜRÜNLERDEN UZAK DURUN’
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Yavuz Dizdar ise vatandaşları alışveriş yaparken bazı hususlara dikkat etmeleri konusunda uyardı. Dizdar, ‘’diyet” ibaresi taşıyan gıdalardan olabildiğince uzak durulması gerektiğini vurgulayarak, ‘’Dürüst üretim yapan firmalar bunları etiket üzerinde belirtmektedir. Ancak amaç dışı kullanım da söz konusudur. Bu önlem dışında vatandaşların yapay tatlandırıcıyı algılamalarının tek yolu, tatlı olmasına rağmen yapışkanlık özelliği göstermemeleridir. Etiketler hem çok küçük yazılır hem de yeterince uyarıcı değildir” ifadelerini kullandı.

‘KEK 1 YILDIR KÜFLENMEDİ’
Endüstriyel keklerde yapay tatlandırcı kullanılmasının nedeni olarak “daha çok dayanmasını” gösteren Dizdar, “Arkadaşımın annesi böyle bir keki 1 yıl saklayıp bana vedi. Halen kütüphanede duruyor. Ne küf var ne kuruma” dedi.

YAPAY TATLANDIRICILAR OBEZİTE VE KALP HASTALIKLARINA NEDEN OLUYOR
Tokluk hissi yaşanmamasına ve çok yemeye neden oluyor.
Obezite ve obeziteye bağlı rahatsızlıklar yoğun NBŞ kullanımından ileri geliyor.
Kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğinden tansiyona kadar pek çok kronik hastalığa davetiye çıkarıyor. Genizde yanma tadı bırakıyor ve mide ekşimesine sebebiyet veriyor.
Karın içi yağlanmanın başlıca sorumlusu olarak işaret ediliyor. Yapay tatlandırıcı obezite ve kalp hastalıklarına neden oluyor

Haberturk

*******************************************************

Prof. Dr. Bingür Sönmez, birçok hazır gıdada kullanılan mısır şurubunun, mısır nişastasının glukoz ve fruktoza dönüştürülmesiyle elde edildiğini ve şeker pancarından sağlanan şekerden hem daha tatlı, hemde daha ucuz olduğunu ifade etti.

Prof. Sönmez,mısır şurubunun bu özellikleriyle tatlı sektöründe imalatçılar tarafından tercih edildiğini aktardı.

HEMEN YAĞ OLUYOR 
Batılı ülkelerde mısır şurubu kullanımı için kotalar bulunduğunu, ABD’de yüzde 2, Almanya’da yüzde 8, Fransa’da yüzde 5 olan bu oranın, Türkiye’de yüzde 15 olduğunu vurgulayan Prof. Sönmez, mısır şurubunun “doymayan şişmanlar” yarattığını kaydetti.

Şeker pancarından elde edilen çay şekerinin yüzde 50 glukoz ve yüzde 50 fruktozdan oluştuğunu, mısır şurubunda bu oranın fruktoz lehine artarak yüzde 80’i bulduğunu ifade eden Sönmez, glukoza göre daha kuvvetli bir tatlandırıcı olan fruktozun emilerek karaciğere geldikten sonrametabolize edilmek için insüline gerek duymadığını ve hızla trigliseride dönüşerek yağ olarak depolandığını bildirdi.

ARTAN HASTALIKLAR 
Fazla fruktoz kullanılan hayvanlarda obezite, diyabet, kan yağları yüksekliği, karaciğer yağlanması, yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalıklarının görüldüğüne işaret eden Prof. Sönmez, son 30 yılda obezite ve buna bağlı hastalıkların bu nedenle yaygınlaştığını belirtti.

NBSŞ VE NBŞ İBARELERİ 
Prof. Dr. Sönmez, obezite sonucu oluşan insülin direncinin de reaktif hipoglisemi ve açlık duygusuna neden olarak, sürekli yemek yiyen ve doymayan şişmanlar yarattığına işaret ederek bisküvi, kolalı içecekler, şekerlemeler, çikolata, gofret, ucuz hamur işi tatlılar, hazır pasta ve keklerde şuursuzca mısır şurubu şerbeti kullanıldığını ve bilgi olarak sadece “Nişasta Bazlı Sıvı Şeker’’ ifadesinin baş harfleri, “NBSŞ” hatta sadece “NBŞ’’ ibaresinin bulunduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Sönmez, “Gıda üreticileri tarafından tatlandırıcı olarak kullanılan ve şeker pancarından elde edilen şekerden daha ucuz olduğu için tercih edilen mısır şurubu şerbeti, kalp ve damar sağlığını önemli ölçüde tehdit etmektedir’’ değerlendirmesinde bulundu.




İlk yorum yapan olun

Tarif hakkında yorumunuzu almak isterim :)