1 Temmuz’da yürürlüğe giren yeni tebliğe göre bol kepekli ve az tuzlu olacak. Ancak birçok fırın ve bakkal, yönetmeliğe rağmen eski usul üretim ve satışa devam ediyor.
Fırıncılar Odası ve İl Kontrol Müdürlüğü’nden yazı beklediklerini söylüyorlar. Yasal sürenin sona ermesinin üzerinden 3 gün geçti. Ekmek satışının yapıldığı yerler hâlâ şartlara uygun değil. Birçoğunda ekmek dolabı bulunmuyor. Bazı yerlerde kapı önünde üstü açık kasalarda ekmek satışı devam ediyor. Hijyenik eldiveni ise Halk Ekmek büfeleri dışında neredeyse kullanan yok. Kimi fırınlar ellerindeki unu tüketmek için yeni tebliğe riayet etmiyor. Kâğıt ambalajla ekmek satan işyerleri de mevcut ancak sayıları oldukça sınırlı. Ekmek Sanayii İşverenler Sendikası Genel Sekreteri Cihan Kolivar, sektörde yeteri kadar eleman bulunmadığından yakınıyor. Vatandaşların bol kepekli az tuzlu ekmeğe rağbet gösterdiğini fakat yeni tebliğdeki şartlara birçok işyerinin hazırlıksız yakalandığını vurguluyor.
Türkiye’de çokça tüketilen ekmeğin tebliğinde 2002 yılından itibaren 4 önemli değişiklik yapıldı. Bunlardan sonuncusu ekmeğin 650 randımanlı undan üretilmesi ve tuz oranının azaltılmasıydı. Yeni tebliğde getirilen bir diğer zorunluluk ise ekmek satışı yapılan yerlerde dolap ve eldiven zorunluluğu. Ancak hijyenik eldiven, Halk Ekmek büfeleri dışında neredeyse hiç kullanılmıyor. Bazı bakkal ve büfelerde ekmek dolabı olmasına karşın, kapı önünde üstü açık kasalarda ekmek satan işletmelerin sayısı hiç de az değil. Fırıncılar yeni yönetmelikten haberdar olsa bile üretime geçmek için resmi yazı bekleyenler var. Kimisi de elindeki 550 randımanlı unu tüketmeye çalışıyor. Cihan Kolivar, durumun ‘malumun ilanı’ olduğunu söylerken, ambalajlı ekmek satışının çok daha sağlıklı ve hijyenik olacağı kanaatinde. Kolivar, fırınlarda kalifiye eleman yetişmediğini, bu sebeple de fırın işletmecilerinin hijyen eğitimi konusunda sıkıntılar yaşadığını belirtiyor. “Masraf yapıp elemanımızı eğitime gönderiyoruz. Eleman işi bırakıp gittiğinde aynı işlemleri yeni aldığımız eleman için de yapmak durumunda kalacağız.” ifadelerini kullanan Kolivar, yasalara uygun çalışmaya gayret eden fırıncıların denetimlerle bunaltılmasına karşın merdivenaltı ruhsatsız üretim yapan fırınların daha rahat iş yaptığını vurguluyor. Kolivar, oluşan rekabet ortamına ayak uydurmanın çok zor olduğunu kaydediyor. Ekmek üretici ve satıcıları, vatandaşın yeni tadıyla ekmeğe ilgisinin büyük olduğunu söylüyor. Ancak her fırın kepekli ve az tuzlu ekmek üretimine geçmediği için talep karşılanamıyor. Tebliğe uyan fırınlar da mevcut. Bahçelievler’de Oflu Kardeşler Odun Ekmeği’ni işleten Mehmet Beşir Öztürkcan, tebliğe uygun ekmek satışına çoktan başlamış. “Tebliğde bizden istenen ne varsa yapmaya çalışıyoruz. Zaten abartılacak kadar bir fark yok yeni ve eski ekmek arasında.” şeklinde konuşan Öztürkcan, hijyen için de bütün araç ve ekipmanlarını düzenliyor. Fırın çalışanlarının hijyen eğitimi için başvurularını tamamlayan Mehmet Öztürkcan’ın da muzdarip olduğu konu, kalifiye eleman eksikliği. Mehmet Usta, “Bu mevsimde kimse bu sıcağı çekmek istemiyor. Artık sektör uzun yıllar bu işe emek vermiş eleman yetiştiremiyor.” diye yakınıyor. Halk Ekmek ise tebliğe uygun ekmek üretimine çoktan geçmiş. Birçok ürünü ambalajlı satan Halk Ekmek çalışanları hijyenik eldiven kullanıyor. Ancak Halk Ekmek büfelerinde de ambalajsız ekmekler dolapta değil, kasalarda duruyor.
Zaman
Tarif hakkında yorumunuzu almak isterim :)